başıboş sokak köpekleri

t: milli güvenlik sorundur. hem insanlar, hem köpekler, hem de diğer canlılar -bilhassa kediler ve çiftlik hayvanları- için en sağlıksız olan durumdur. (bkz: bursa'da sokak köpeklerinin 41 küçükbaş hayvanı telef etmesi) şahit olanlar, benim bu konudaki tavrımı gözlemlemişler illa ki vardır. bu konuya dair sadece bu sözlüğe yazdığım birçok entry var. her fırsatta dile getirdim. sonuncusu şuydu hatta; (#4434963) şu kızın ne günahı var da bu olayı yaşadı allah aşkına? hani saçma sapan argümanlar sunuyorsunuz ya; yok köpeği korkutmuşsunuzdur da ondan saldırmıştır. yok siz ona bir şey yapmazsanız o size hiçbir şey yapmaz. kız dümdüz yürüyor, köpek arkadan gelip atağa kalkıyor? bak söylüyorum, o köpek tek olmasa, orada aynı bunun gibi birkaç köpek olsa o kıza yapacakları muamele tam olarak bu; şunu izleyip şu zavallı kızla empati yapmak yerine hâlâ ısrarla köpeklerle empati yapan varsa vay hâline... insan > köpek (her anlamda. bunu kabul edeceksiniz. başka yolu yok.) insan = köpek (böyle bir şey yok. olamaz, olması teklif edilemez.) insan < köpek (geldik sizin müridi olduğunuz konuya... almanya'da zoofili onur yürüyüşü yapılması olayındaki tayfa ile aynı kefede olmak nasıl bir his? onlar da sizden fazla olmasın fena taparlar hayvanlara...)

sanırsın savanna çayırları bu ne amk bunların sayısı türkiye'de milyonları bulmuş, hâlâ barınak marınak diye zırvalıyorlar amk çıldırırsın. hele şu itperestler yok mu... asıl çıbanın başı bunlar amk. düzensiz göçmen sorunu yetmiyormuş gibi bir de bunlarla uğraşıyoruz amk. tek çare kimsenin ne dediğine bakmaksızın ne kadar başıboş sokak köpeği varsa uyutmak, başka da çaresi yok bu sorunun. bonus

Önemli bir sorun. Devlet bu durumu kontrol altına alamıyor. Zaten alabilecek gücü yok. Fakat sırf bu yüzden de sokakta gördüğünüz köpeği zehirlemeye kalkanların ta amk. Ara belediyeyi alsın götürsün ormana bıraksın. Sokaktaki yavru köpeği zehirlemek yerine başı boş gezen, terör estiren başı boş mültecileri zehirleyin. Şimdi duyar kasan tipler gelir beni "itperestlik"le suçlar. Dediğim gibi belediyeler alıp ormana bırakacak başka yolu yok. Aslında sokaktaki köpekleri mülteci avlamayı öğretirsek hep onlara saldırırlar. Hem mülteci sorunu çözülür hem de köpekler insanlara saldırmayı bırakır.

Müslüman din kardeşlerinizden daha zararsız olan canlılara başıboş sokak köpeği demeniz hoş olmadı.

- (#4436731) bu soruna dair çok net bir görüntü daha seçime bir seneden az kaldı ama hâlâ hiçbir siyasi lider bu konuya dair dişe dokunur şeyler söylemiyor, sunmuyor, üretmiyor. şu durumda bile bu konunun üstüne gidilmezse seçimden sonra hiç gidilmez. toplum olarak derhal bu meseleyi ana gündemlerimizden biri yapmalıyız yoksa çok geç olacak, konu uzadıkça ciddiyetini yitirecek. ki zaten yapılmak istenen de bu. ekonomide bile böyle yaptılar amk. insanlar zamlara, enflasyona, pahalı şartlara o kadar alıştılar ki zaman zaman isyan etseler bile günün sonunda kanıksayıp yollarına devam ediyorlar. düşünün her gün muhatap olduğumuz bir şey bu, onda bile arsızlaştık. diğer konular ne ki ekonominin hayatımıza etkisinin yanında?

(#4437589) bkz... bu talihsiz çocuğun ve ne yazık ki nicelerinin vebali, saçma sapan gerekçelerle asıl çözümü es geçerek sorunun devam etmesine neden olan herkesin boynunadır.

orul orul... şu zekaya bakar mısınız? . edit: link

köpekten izin almak olay bu kadar basitmiş arkadaşlar. sorun çözüldü. köpekler hancı ve metrekareye 5275172517 tane hancı düşmesi kesinlikle bir kaynak sıkıntısı yaratmaz onlar için. şimdi olaysız dağılalım... . olm dalga mı geçiyorsun lan!? sorun köpekten izin alınmaması mı amk? biz bu lavuklara "insan > köpek" gerçeğini anlatmaya çalışıyoruz, bunlar hâlâ köpek görünce izin alacaksınız diyor. oldu olacak bayramda patilerini de öpelim amk, büyüğümüzdür onlar bizim, ayıp olmasın. onlarca vaka var, yüzlerce insanın (çoğunluğu çocuk ve kadın) bu canavarlar yüzünden hayatı kaydı. bir o kadar daha diğer hayvanlar telef oldu. hadi ben izin istemedim, ulan bursa'da sokak köpeklerinin 41 küçükbaş hayvanı telef etmesi olayında o güzelim koyunların ne günahı vardı peki? onların da mı köpekler karşısında el pençe divan durup, "yüceliğinizden acizliğime yaşama izni niyaz ederim haşmetlim..." demesi gerekiyordu? NE ARA İZİN ALACAKMIŞIZ!? ya anasını sikeyim afrika'daki antiloplar bile sürü hâlinde dolaşır, yavrularını sürünün ortasına alır tehlikelerden korurlar. nehirden geçerken timsahın biri yavru antilop için saldırıya geçerse büyük antiloplardan bazıları timsaha kafa atıp püskürtmeye çalışır. fillerde falan da aynı refleks var. soyun devamından tut, en masumu, tatlıyı, deneyimsizi koruma iç güdüsüne kadar bu böyle. evrimsel psikoloji işte. gel gelelim biz bu amına çaktıklarıma çocukların hayatının neden köpeklerden daha değerli olduğunu an la ta mı yo ruz. gorsel gorsel not: bir daha bu başlığa entry girecek kadar sinirimin bozulmasını istemiyorum. . edit: iki evcil köpek

bu başlığa girdiğim son entrynin notunu sikeyim. sa as, yine ben. şu burada dursun; (#4485640) . edit: :)

Şimdi size bir anımı anlatacağım. 4 yıl önce, yaz tatilinde, kardeşimle beraber evin önündeki koskoca parkın içinde berbere doğru yürüyorduk. Birden havlama sesleri başladı, ben farkında bile değilim. Köpekler benim arka tarafımdaymış, çalıların arasında yaklaşık 10 köpek falan varmış. Ben nereden bileyim onların orada olduğunu, üstelik orası park! İnsanlar yürüyüş yapıyor, çocuklar oyun oynuyor. Kardeşim köpek dedi ve koşmaya başladı, güldüm. Sonra tam kafamı arkaya çeviriyordum ki üzerime koşan 6 köpeği göz ucuyla gördüm, biri çok yakındı. 6 taneyi nasıl saydım bilmiyorum bile o kadar ani oldu. Ayağımda parmak arası terlik, koş Allah koş... Ayağımdan terliklerin fırlayışı...(Hatırladıkça gülerim) Çıplak ayakla Allah ne verdiyse koşuyorum arkama bakmadan. Ana yolun kenarına geldik, arkama baktım köpekler geliyorsa devam edecektim. İyi ki bırakmışlar, ben durduğumda geri dönüyorlardı. Koşarken "İmdaaat!" diye de bağırıyordum, şimdi hatırladım ahahahah. Hayatımda daha hızlı koştuğum bir an hatırlamıyorum, sanırım bir daha ne kadar çabalasam da o kadar hızlı koşamam. Eğer koşmaya devam etseydim ve yola çıktığımda araba çarpsaydı ne olurdu? Allah korudu. Terlikler de kaldı orada tabii gidip almaya cesaret edemiyorum. Antalya'nın o alev gibi yaz sıcağında kaldırıma ve asfalta çıplak ayakla basarak eve gitmiştim. Hayatımın en zorlu yürüyüşlerinden biriydi. Ha bir de yolun karşısında kıraathane var. Oradaki dayılar da ayaklandı "Oğlum koşmayın, kaçmayın! Kaçarsanız sizi kovalar! Kaçmazsan bir şey yapmaz!" diye bağırdılar uzaktan. Ya sayın dayılar, biz zaten kardeşimle beraber yürüyorduk, köpekler birden bizi kovalamaya başladı. Sabit dursaydık da bizi parçalasalar mıydı? Köpekler zaten sinir etti, terliklerim orada kaldı, bir de üstüne dayılar öyle uzaktan konuşmaya başladılar. Evin etrafındaki büyük bir alan Çam ormanı. İçi tabii ki köpek dolu. Geceleri uyutmazlardı. Sonra köpekler ortadan kayboldu. Oldukça şaşırdık çünkü birkaç gruptan oluşan 60a yakın köpek olan koskoca bir sürüydü. Artık onlara ne oldu veya ne yapıldı bilmiyorum, açıkçası ne olduğu çok umurumda da değil. Bir süre orman boş kaldı ve sonra yine başka köpekler geldi. Şimdikiler öyle saldırgan değil. Yine beraber dolaşıyorlar, kaldırıma 5 6 tanesi bazen 10 tanesi yatıyor. İnsan bi ürküyor tabii. Birkaç defa risk alıp kaldırımda yatan grubun arasından yürüyerek geçtim. Geçenlerde de akşam babamla beraber eve yürüyoruz. 3 köpek yatıyor, aralarından geçelim bunlar bir şey yapmıyor, dedim babama. Tırsarak tamam dedi. Tam geçiyorduk ki köpek bizi farketti ve baya korktu, kaçtı. Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim. Tabii köpek birden ayaklanıp uzaklaşırken biz de korktuk XD zaten diken üstündeyiz. Yaşadığım mahalle sokak köpeği bakımından oldukça zengin. Artık 4 sene önceki olayın korkusu geçti, şimdikiler de öyle saldırgan değil ama yine de güvenmemek, tetikte olmak lazım. Ne yapacakları belli olmuyor.

asrın tok vs yasemin babayiğit keşke şu 1v1'e asrın yerine ben çıksaydım... içim soğumadı. asrın da iyi anlatmış derdini ama bu kadına bu doz yetmez, buna dahası lazım. yahşi cazibe simge'ye bak sen, almış eline tatliş bir köpek, gelmiş bize sokaktaki canavarları savunuyor :d vasat vasat ad hominem yapana kadar aç da kürsü masuniyeti nedir ne değildir öğren amk. yaşın bizden çok büyükmüş ve sözde avukatmışsın ya, yakışmıyor bu cehalet sana. gerçi sen işini bilirsin, aptaldan ziyade saf kötüsün. tüm tartışma hilelerini biliyorsun maşallah. favori safsatası; (bkz: straw man) not: anlayana sivrisinek saz... dileyen bu başlıktaki entrylerime göz atabilir. şimdilik bu kadardı, tşk. --- spoiler --- + allah'ın verdiği canı ne hakla alırsınız? - hz. muhammed'in sahih hadisi var bununla ilgili. + konumuz din değil, ben hukukçuyum. HAJSHFJAGFSAH şu da güzeldi; + köpekleri öldürmek vicdana aykırı. - vegan mısınız? + o benim kişisel hayatım, hukukçu olarak burdayım... zavallı :d --- spoiler ---

devam etmekte olan sorun bu başlıkta yeterince konuştuğum için artık uzun uzun laf etmicem. dileyen başlığa göz gezdirebilir. (aralarda dayanmak istemeyip muhakkak küfür etmişimdir, mazur görün lütfen.) edit: nasıl, iyi mi böyle?

bu işten çok rahatsızım. medeni denilen hiçbir toplumda sokak köpeği diye bir şey olmaz. her yıl köpeğe çarpamamak için kaç kişi ölüyor bu ülkede hadi bu uç örnek geçtim geçen gün şahit olduğum olayı anlatayım. bizim mahallede çete gibi gezen 4-5 köpek var. bi akşamüstü 10’lu yaşlarda bir çocuk bisiklet sürüyor bu köpekler karşıdan geldi çocuğa havlamaya başladı ben de balkondayım. çocuk hoşt falan dedi ben de balkondan köpeklere bağırdım falan gittiler sonra. çocuk bisikleti kaldırıma çekip bir ağladı içim parçalandı. ya bu memlekette çocuklar özgürce bisiklete binemeyecek mi? ayıp günah ya. belediyeyi arıyoruz geldik uysal olmayan köpek bulamadık diyorlar bundan sonra video çekicem. kaldırımlar bok kaynıyo o da ayrı dert. sokak köpeği diye bir kavram yoktur ve bir çocuğun gözyaşı bir sokak köpeğinden daha değerlidir benim gözümde.

ne kadar varsa toplanıp hepsi çin’e ihraç edilmeli. win-win. yanında candost diyen gerizekalıları da ihraç edebilsek tadından yenmez.

yineliyorum, yineliyorum, yineliyorum; sadece insanlar için değil, başka hayvanlar için de son derece tehlike arz eden bir sorundur. +18 link not: (#4485640)

twitter'da gördüğüm kadarıyla kocaeli üniversitesi'nde bir öğrencinin ölümüne sebep olmuş.link alttaki yanıta göre öncesinde de başka bir öğrenci bu sebeple beyin kanaması geçirmiş. sağ olsun rektör de baş sağlığı mesajını yanıtlara kapatarak tweet atmış. kocaeli üniversitesi mezunu olarak, köpeklerin kampüslerde de sorun haline geldiğinden bihaberdim. ben okurken kampüs köpek barınağından halliceydi ama insana gayet alışık olduklarından zarar verdiklerini hatırlamıyorum. ancak köpek korkusunun kaç ölüme yol açtığı da ortadayken çözüme dair bir şey yapılmaması çok acı. en yakınımdan örnek vermem gerekirse, liseye giden kızkardeşim köpek ve kedi korkusundan tek başına dışarı bile çıkamadığı için tedavi görmeye başladı. kaldı ki korkusunu yenemezse üniversiteye ya gidemeyecek ya da sonu bu haberlerdeki gibi olacak. bazı insanlar için bu kadar hayatını etkileyebilecek bir sorun yani.

bir süredir karşıma şu cihazlar çıkıyor; link ne kadar doğrudur bilemiyorum lakin hakikaten işe yaradığını varsayarsak; her eve, arabaya, iş yerine ve çantaya lazım böylesi. bir ara bu konuyu mercek altına alıp kardeşime bu cihazlardan birini hediye etmek istiyorum, bulunsun çantasında. ihtiyaç hâlinde çıkarıp kullanır, hiç yoktan iyidir diye düşünüyorum.

Bizim mahallede çok var bunlardan. Belediyeyi aradığımızda “korkmayın kısırlaştırdık hepsini” dediler. İyi bari ırzımıza göz dikmezler.

Boyum 167 ve nerdeyse benim boyum kadar köpekler dolaşıyor mahallede üstelik sürü halindeler. Kızımla sürekli bahçeye çıkardık ama bahçeye bile giriyorlar artık. Evden dışarı sadece araba ile çıkabiliyoruz. Resmen eve hapsolduk. Bu köpekler yüzünden canımızdan olmasak da kolumuzdan bacağımızdan olacağız. Bir çözüm bulunmalı artık bu konuya.

Az önce maalesef üstüne düştüm…Allah tan dönüp ısırmadı..

Aaa eski sevgilim adına başlık açılmış

Yerel Hayvan Koruma gönüllüsü olarak çalıştığım dönemde bu sorunun birkaç alt nedeni var. Öncelikle insanların hayvanlara davranış şekilleri şiddet yoğunlukluğu olduğu için hayvanlarda savunma mekanizmalarını o şekilde geliştiriyor maalesef. Çok dayak yiyen birinin kendini savunmayı öğrenmesi gibi. örnek İkincisi düzensiz üreme bu konuda kısırlaştırma etkin çözüm ama habitatın bozulması riski bulunmaktadır. Üçüncüsü toplumun hayvan besleme algısı, sorun oldu mu sokağa at mantığı bu da maalesef koruma içgüdüsüyle yetiştirilmiş hayvanların şehirlere alışamama durumunu yanında getiriyor. Yani nereden bakarsan o taraf haklı.

toplanıp çin'e ihraç edilmeli. win-win. medeniyet olan yerde sokak köpeği olmaz.

galiba hükümet bu konuda karar almış. önce hayvanlar barınaklara koyulup sahiplendirilmeye çalışılacak. sahiplenme olmazsa uyutulacak. umarım bu konu doğru bir şekilde işlenir ve hayvanlar toplu halde katledilmez. yoksa vallahi bu vebal hepimizin götüne girer. benden demesi. şu an piyasada olan tüm başıboş sokak köpekleri kısırlaştırılmalı mesela. o saldırgan köpeklerin çoğu kısır olmayan köpekler bence. hayvanlar kısırlaştıktan sonra vahşiliği azalıyor. kedilerimden biliyorum. iki ucu boklu değnek bu konu. bir tarafta cidden çoluğunu çocuğunu kaybeden insanlar, diğer tarafta ise yüz binlerce canlı. doğru bir planlama ile bu işin içinden nasıl çıkılacağını ve doğrunun ne olduğunu pek bilmiyorum açıkçası ama dediğim gibi, ne hayvanlar tümden katledilmeli ne de millet çoluğunu çocuğunu sahipsiz sokak köpekleri yüzünden kaybetmeli. bu konuda bir diğer korkum da bu işin köpeklerle sınırlı kalmayacağı. mevzu kedilere de dönerse şaşırmayın. bakalım ülke olarak bu işin içinden nasıl çıkacağız. artık insanları mağdur etmeyin ancak bunu yaparken de sakın vebal almayın ama. her iki türlüsü de insan olana yakışmaz. bu ülkenin imajını az da olsa sokaklardaki hayvanlar düzeltiyor ama dediğim gibi, diğer taraftan millet çoluğunu çocuğunu kaybediyor. bakalım nasıl halledilecek bu mevzu. bir anlık cinnet haliyle mi yoksa akılcı ve merhametli davranılarak mı. umarım ikincisi olur.

üstteki entry güldürdü. "şu an piyasada olan tüm başıboş sokak köpekleri kısırlaştırılmalı mesela. o saldırgan köpeklerin çoğu kısır olmayan köpekler bence. hayvanlar kısırlaştıktan sonra vahşiliği azalıyor. kedilerimden biliyorum." hayır şekerim hayır, kısırlaştırma çözüm değil. sen tabii düne kadar "köpeklerin faydası > otomobillerin faydası" diyen biri olduğu için, o kadar da hızlı şekilde doğru olan cepheye kendini atamıyorsun. - (#4485640) al bak şu entryde tane tane açıkladık, peta bile ne söylüyor itlaf hakkında, siz ne söylüyorsunuz... ayrıca o hayvanların kısır olmadığını tespit etmek... ee zaten öyle??? hayvanlar hem aşırı saldırgan, hem de aşırı ürüyorlar; tabii ki kısır değiller ya hu :d ancak şu konuda da yanılıyorsun; bu hayvanların saldırganlığı kısırlık meselesiyle sınırlı değil. fıtratları böyle bunların. keza şartlar da (tekinsiz sokaklar, kaynak yetersizliği, açlık, soğuk, hastalık, şehir içinde kendi orman kanunlarını uygulamaya çalışmaları, kendi aralarındaki alfalık rekabeti vs.) onları agresif olmaya itiyor. tüm bu hayvanları kısırlaştırsak bile bunlar agresif olmaya devam edecekler yani. dediğim gibi kısırlaştırma işi teorik olarak saçma. olayın maddi boyutunu geçtim, sen devlet olarak elindeki tüm veterinerleri bu işe yöneltsen ve tam randımanlı olarak eline geçen tüm köpekleri kısırlaştırsan bile; senede x kadar köpek kısırlaştırırsın. aynı sene ise sokak köpekleri nüfusundaki doğum oranı en az 2x falan olur bu saatten sonra. yani sen maksimum hızda kısırlaştırma yap, bu hayvanların üreyişi seni sollar. sayıları +10 milyon olmuş, bunları nereye kısırlaştırmayla durduracaksın? kar topu gibi yuvarlandıkça artış hızları da artıyor bunların. köprüden önceki son çıkışı çoktan geçtik. elimizde köpek sayısı 1 milyonun altında olsaydı ben de kısırlaştırma talep edebilirdim ama vaziyet +10 milyon olunca mırın kırın etmek anlamsız. ayrıca şu da var; kısırlaştırma işlemi zaman + emek isteyen bir konu. bir köpeğe bir işlem yaptım olay bitti değil, o köpeği gözetim altına alıp birkaç seans daha da kontrol etmen lazım vs. bizde ise o kadar para, ilaç, uzman, alan, zaman ve dahası... yok ulan yok. olmayacak şeyler istiyorsunuz. mbappe'ye "come to bjk..." diye mesaj atmanızdan farkı yok şu isteğinizin. . "doğru bir planlama ile bu işin içinden nasıl çıkılacağını ve doğrunun ne olduğunu pek bilmiyorum açıkçası ama dediğim gibi, ne hayvanlar tümden katledilmeli ne de millet çoluğunu çocuğunu sahipsiz sokak köpekleri yüzünden kaybetmeli." imkansız bir senaryo bu. hem ayranım dökülmesin, hem de istenmeyen olaylar yaşanmasın demek çözümsüzlük içinde beklemekten başka bir şey değildir. a'dan razı değilsin, b'den razı değilsin, c seçeneği sunamıyorsun. doğru planlama diyorsun, c yok? ee ne yapıcaz şimdi? demek bu devletin başında sen olsan bu konuda öylece bekleyecektik ilahi bir şey olsun, bir mucize yaşansın da şu konu kendiliğinden çözülsün diye. ben ise ülkenin başında olsam vereceğim karar belli; (bkz: ayranı dökelim ki götümüz kurtulsun) itlaf isteyen bizlerin yüzde yüz içine sinmiyor tabii ki köpeklerin uyutulması. bizler psikopat değiliz en nihayetinde. fakat başka çözümün olmadığının farkındayız ve artık istenmeyen olaylar yaşanmasın istiyoruz. bizim derdimiz köpekler ölsün değil, başta çocuklar, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere insanlar yaşasın. sırf bunu istiyoruz diye yemediğimiz yafta kalmadı. bir baba çıktı "benim çocuğumu ısırmamışlar, resmen yemişler." demek zorunda kaldı bu ülkede. bugün benim çocuğum, yarın sizin çocuğunuz da dedi. haklı mı? ne yazık ki tepeden tırnağa haklı. benim daha fazla böyle olaylara şahit olmaya tahammülüm yok. 2024 yılına gireceğiz, hâlâ köpekler yüzünden acı çekerek ölen insanlarımız var. çoğu da ne yazık ki çocuk. ağzı süt kokan çocuklarımızı bu canavarlara peşkeş çekmek ruh hastalığıdır, mama lobisinin vicdan mastürbasyonudur, kendi türüne ihanet etmektir. bir köpek ve bir çocuk uçurumun kenarında olsa İLK olarak çocuğu kurtarmaya çalışırım tabii ki amk. köpek sonra. bazı ruh hastalarına kalsa insan = köpek, o yüzden fark etmez ilk hangisini kurtardığın... ya da bazılarınız açık açık köpek > insan diyor, piramidi inkar ediyor, gidip ilk olarak köpeği kurtarıyor insan dururken, onların da allah bin türlü belasını versin. insan > hayvan, sike sike kabul edeceksiniz bunu. ayrıca bu ülkenin imajı zaten yerle bir :d ancak diyelim ki türkiye bu konuda gerekli adımları attı, işte o zaman da dünya neye istinaden bizi kınıyor olsun? akla, vicdana uygun davranıyor oluruz sonuçta. ve kullandığımız yöntemler bugüne kadar batı kültürünün de yaptığı şeyler olacağı için, kim hangi kafayla bizi kınasın? bu halkın itperestlere bu kadar prim vermesi şu soruna yol açıyor; elbet bu hayvanlar uyutulacak. ve fakat siz bu gerekliliğe direndikçe devlet bir noktada olaya el atar, gerekirse gizlice bu hayvanları toplayıp uyutmaya başlar. sizin bu kadar kafasız, hassas ve algılarla yönetilebilir olmanız; devletin bu gibi şeyleri oy kaygısı yüzünden sizinle paylaşmamasına sebep olur. -sizi bu kıvama getirenler zaten kendileri, o başka mesele...- istediğiniz bu mu? benim değil. verdiğiniz tepkiler devleti durdurmaz, onu gizli kapaklı iş yapmaya iter yani. ama ne hikmetse bunu da hiç düşünmüyorsunuz. . kedi meselesi... bilen bilir, kedilere düşkün hergelenin tekiyim. en basitinden çalıştığım ofiste daha dün 4 tane kediyle beraber takılıyordum. kedileri itlaf etme mevzusu 2 anlayış ile yola çıkılabilir; - ya dersiniz ki; bu hayvanlar sefalet içinde yaşıyor, bu şekilde olmaz. tamam hiçbir insana zarar vermiyorlar ama yaşamları da yaşam değil. açlık, soğuk, hastalık, arabalar, kötü insanlar... sokakta yaşayan her 10 kediden 9'u çöplerden beslenerek mikrop kapıp birkaç sene içinde acı içinde yavaş yavaş ölüyor. hijyen, güneş, besin ve sıcak yuva bir yana; manevi ihtiyaçları da karşılanmıyor. sevgi/ilgi görmüyorlar... yazık bu hayvanlara. bu şekilde yaşamaya devam edeceklerine hiç yaşamasınlar daha iyi. hayatları adeta işkence. belki de onların hiç yaşamaması onlar adına daha hayırlıdır? belki de bizim vermemiz gereken imtihan budur; bu hayvanları kötü koşullarda yaşatmak, hiç yaşatmamaktan daha mı insaflıdır? bir insan şu üstteki maddeyi düşünüp sorgulayabilir, makuldür. fakat mevcut durumda mesele kedilere gelene kadar önce köpek meselesini çözmemiz lazım. köpek meselesi zaruri, kedi meselesi ise tamamen inisiyatif. çünkü kediler insanları öldürmüyor... diğer seçeneğe geleyim, - kedi meselesi öyle bir hâle gelir ki onları itlaf etmemek -şu an köpek meselesinde olduğu gibi- kaçınılmaz olur. kedilerin x hastalığı yaymaya başladığını düşünün. insanlara alenen zarar verecekler yani. bir dakika düşünmem, kedileri de itlaf edin derim. çünkü benim derdim köpektir, kedidir, faredir, kuştur, böcektir değil; insan. insan yaşayacak... bu kadar. veba salgını bir kez daha çıksa ve farelerin öldürülmesi için yeniden harekete geçsek siz o zaman da "ııı... bilemedim ki yhaa..." mı yapacaksınız? şu an bu köpeklerin alayı kuduz ve içinizden herhangi birini ısırdıkları vakit nalları dikeceksiniz. ben kendimden ziyade sevdiklerimin bu risk altında yaşamalarını istemiyorum. siz de istememelisiniz. muş'ta 79 yaşındaki kadına sokak köpeği saldırması olayındaki teyze, sizin anneniz/nineniz olabilirdi. empati yapın ve celal şengör'ün şu lafını burada da haklı çıkarmayın; (bkz: senin cahilliğin benim yaşamımı etkiliyor) bu hayvanların tersi pis ve genel olarak tersleri aktif. şekil a'da göründüğü gibi; yaralı olsun agresif olur, aç olsun agresif olur, seni güçsüz görsün agresif olur, hasta olsun agresif olur, üşüsün agresif olur, olur da olur.

bu konuyu tamamen çözebileceklerine pek inancım yok. mesela bizim köyde de fazla olduğu için toplamaya geldiler hepsini topladılar ama nereye götürdükleri belli değil. Sözde barınaklara gidecek ama gitmiyorlar bi yerden aldıklarını başka bi yere bırakıyorlar barınaklara gidenler ise kötü muamele görüyor. bu yüzden köyde hiç bitmedi başıboş köpekler hep varlar. hükümetin atacağı adımlar nasıl olur bilmiyorum ama kesin çözüm olmayacaktır bü şekilde devam edilirse.

+1 tam da bu yüzden köpekler sokaklarda başıboş bırakılmamalı. şehir içinde; ya doğru insanlara emanet olmalılar. ya da hiç olmamalılar. bu kadar basit. dilimizde tüy bitti; (#4485640)

Dün Instagram'da bir paylaşım gördüm; yolda yatan bir köpek ve onu gördüğü halde üzerinden geçen bir taksi şoförü.Vicdan ve merhamet fukarası insanlar..Ya ne ara bu noktaya geldik gerçekten anlamış değilim.İster bir insan ister bir köpek ister bir karınca bir "insan" nasıl bu kadar merhametsiz olabiliyor?Ve neden hala bir şey yapılmıyor?

9 mart 2024 tarihli güvenlik kamerası t: devam etmekte olan sorun. - (#4485640) birkaç hafta sonra belediye seçimleri var. lakin ne halk tabanında ne de siyasi arenada bu konunun en ufak bahsi geçmiyor... bu toplumun tükenmeyen pasifliği + siyasetçilerinin zübük'lüğünden illallah ettim artık.

(bkz: 4685299) kaçmayan adama köpeğin saldırmayacağının kanıtı. Düzeltme: (#4685299)

Bugün kampüsün içinde köpeğin bi tanesine güldüğüm için okula gidene kadar beni takip etti.Okulun içindeki diğer köpeklerden biriyle husumetliydi sanırım zira o bizim köpeğin üstüne doğru havlayarak koşunca arkadaşımla aklımız çıktı ,nereye kaçacağımızı bilemedik. Biz kaçıyoruz bizim köpek peşimizden geliyor onun peşindeki bize koşuyor o kadar komik bi andı ki. Yaşarken çok kötüydü ama bu köpeklere bi çözüm bulunmalı bence her gün ısırılmamak için çeşitli yollar düşünüyorum.

Acilde bir kalabalık vardı girişinde doktorlarla hasta yakınları diye tahmin ediyorum, sokak köpekleri kızın bacağını parçalamışlar acilen kesmemiz lazım diyorlardı cidden çok üzüldüm...

Bir sosyal medya platformunda sokak köpeklerinden son saniye kurtulduğumuzu yazdım diye linç edildim. Sokaklar köpeklerinmiş, ben onlara zarar vermişim, sokakta ne işim varmış vs vs. Köpeğe yan gözle bile bakmadığımı belirttiğim halde inanılmaz üstüme geldiler. Köpekleri yok edelim demedim zor kurtuldum dedim sadece. Kimse kusura bakmasın ama eğer insan sağlığını ve canını tehdit ediyorsa hangi hayvan olursa olsun toplanmalı. Evinizi karınca basınca ilaçlayıp hepsini yok ediyorsunuz üstelik onlar kolunuzu bacağınızı kopartmıyor ama köpeklere gelince ahkam kesiyorsunuz. Daha fazla can yanmasın artık bir çözüm bulunsun.

Her köşe başında köpek besleyenler, sokaklara mama dolduranlar, insani duyguları köpeklere atfeden insanlar yüzünden sokak köpekleri sokakları benimsiyor. Bir köpeğin başını karnını okşayamazsınız, dört saniyeden uzun süre bakıştığınız köpekler aniden üzerinize atlayıp sizi parçalayabilir ve köpeğin üstünüze atlaması sizi sevdiği anlamına gelmez aynı şekilde pipilemesi ise cinsel isteği olduğu anlamına gelmez. Bir halttan anlamayan insanlar köpek besliyor ya. Köpekler insanları bir başka köpek olarak görüyor. Bu yüzden köpekleri günün belirli saatlerinde geniş alanda sadece doyacakları miktarda mamayla besleyin. Köpekler aslında sizin kadar boşboğaz ya da sevgi arsızı değil. Resmen taciz bu hayvanlara yapılanlar, unutmayın bir köpeğin sevgi dili sizinkiyle bir değil. İyi ki.

Bir gün bana da saldırdı iki tanesi. Şanslıydım yanımda kalın bir dal parçası vardı. Havlayarak koştu üzerime. Kaçsam arkadan zıplayıp ısıracak, zaten travmam vardı. Can havliyle dal parçasını kaptığım gibi vurmaya başladım. Birine vuruyorum öteki geliyor ayağımla onu durduruyorum. Baya dövmüştüm ikisinide. Pişman mıyım? Asla. Ben onlara vurmasam onlar beni ısıracaktı.

yarın bayram. ve şu kızçe artık hayatta değil; link sebebi bariz. ailesiyle empati yapmak, bu işin çözümünü istemek, dillendirmek lazım. susa susa bu hâle geldik zaten. hiçbirimiz bu acıyı yaşamamalı. not: güvenlisokaklar.org

devam etmekte olan sorundur; link

kız kardeşimin seneye üniversiteye gidememesinin sebebi olacaklar bu gidişle. ya da annem elinden tutup sınıfına kadar bırakacak, bilmiyoruz. (#4627472) kampüsteki şu olayın üzerinden 6 ay geçmiş, sokaklar desen her gün biri ya ölüyor ya da yaralanıyor. ama hala çözüme dair yaptıkları tek bir şey yok.

Çözülmesi gereken sorundur. Buraya upuzun yazı yazardım amaaa savunan cahillere dayanamıyorum. Allah akıl versin.